Kronik öksürük ve pürülan balgam çıkaran çocuklar kistik fibrozis,bronşektazi ve silier dismotilite sendromları yönünden değerlendirilmelidir.
Kronik öksürüklü çocuklarda yapılan bronkoalveoler lavajlarda yüksek oranda infeksiyon bulgusuna rastlanılmıştır (24). Boğmaca, tüberküloz, yineleyen viral
infeksiyonlar ve kronik üst solunum yolu infeksiyonları gibi birçok infeksiyon hastalığı uzamış öksürüğe neden olabilmektedir.
**Boğmaca benzeri hastalıklar olarak bilinen solunum yollarının Bordetalla pertussis, parapertussis, adenovirus, mikoplazma, klamidya ile olan infeksiyonlarında tipik olarak spazmodik boğulur tarzda paroksismal bir öksürük paterni görülebilir.
**Gece öksürükleri sıklıkla astımı düşündürür. Bu bulgu objektif çalışmalarla doğrulanmamıştır.
**Sütçocukluğu ve çocuklarda öksürük başlama yaşı tanı için önemlidir. Bu yaş grubunda üst ve alt solunum yolu anatomik anormallikleri ve yabancı cisim
daha sık görülür (Tablo 1) (10,17,19).
Spesifik öksürük altta yatan solunum veya sistemik hastalıkla ilişkilidir. Birlikte bulunan semptom, bulgular, radyografi ve laboratuvar sonuçlarıyla tanı
konur (Tablo 2). Günlük yaş öksürük sıklığı spesifik öksürük varlığının en iyi klinik belirleyicisidir. Kronik dispne ve hemoptizi öyküde önemlidir. Göğüs dinleme bulguları vardır ve radyografisi anormaldir(10,17,19).
Öykü ve fizik incelemede altta yatan önemli bir hastalığa ait spesifik göstergeleri olmayan, öksürük dışında sağlıklı görünen bir çocukta yalnızca kronik öksürük varlığı non-spesifik öksürük olarak değerlendirilir. Genellikle izole kuru öksürük vardır. Çoğu vakalarda non spesifik öksürük postviral infeksiyon ile ilişkilidir ve artmış öksürük reseptör duyarlılığı vardır. Bu hastaların çoğu kendiliğinden düzelir
(10,17,25,26).
Erişkinlerde yapılan prospektif çalışmalarda kronik non spesifik öksürük yapan üç ana neden olarak üst hava yolu öksürük sendromu (ÜHÖS), astım, GÖR
saptanmıştır (19).
Üst hava yolu öksürük sendromu daha önceleri postnazal akıntı sendromu olarakta bilinir. Öksürük hipofarenks ve larenkste yerleşmiş öksürük reseptörleri-
nin burun ve sinüslerden akan sekresyonlarca direkt fiziksel uyarı veya kimyasal irritasyon yoluyla uyarılmasıyla ortaya çıkmaktadır. Postnazal akıntının en
önemli nedeni, allerjik rinit veya kronik rinosinüzittir. Fizik muayenede boğaz arkasında kaldırım taşı görünümü dikkati çeker ve postnazal akıntı görülebi-
lir (27).
Çocuklarda kronik non-spesifik öksürükle ilişkili veriler sınırlıdır. Bir çalışmada pediatrik solunum merkezine gönderilen ve daha önce astım tanısı almış
çocuklarda en sık % 40 oranında uzamış bakteryel bronşit tanısı almıştır (28). ABD’de büyük çocuklarda yapılan çalışmada ise sırası ile en sık % 28 GÖR,
% 23 üst hava yolu öksürük sendromu, % 13 astım saptanmıştır (29). 2008 yılında Türkiye’de yapılan çalışmada ise en sık kronik öksürük nedenleri sıra ile % 25 astım, % 23 uzamış bakteriyel bronşit, % 20 üst hava yolu öksürük sendromu bulunmuştur (30).
Sütçocukluğu döneminde ve çocuklarda GÖR yaygındır. Sağlıklı bebekler arasında görülme sıklığın % 40 ile 65 arasında olduğu bildirilmektedir. Bir-dört
ay arası en sık görülen dönem olup, bir yaşından sonra spontan olarak azalmaktadır. GÖR çocuk ve erişkinlerde değişik mekanizmalarla vizing ve öksü-
rük gibi kronik semptomlarına neden olabilir (Tablo 3)

Psikojenik öksürük; kuru, kaz ötmesi gibi gün içerisinde aralıklı yineleyen öksürük tipidir. Semptomlar çocuğun ilgisi başka yöne çekildiğinde ve gece uyku sırasında kaybolması tipik özelliğidir.
Kronik öksürüklü çocukların değerlendirilmesi:
Kronik öksürük yakınmasıyla getirilen bir çocukta detaylı anamnez alınmalı ve tam bir fizik muayene yapılmalıdır. Aşağıdaki belirtilen soruların yanıtlan-
ması öksürüklü çocuğun tanı ve tedavisinin planlanmasında yardımcıdır.
a) Çoçuğun yaşı
b) Öksürme süresi
c) Öksürüğün karakteri (boğmaca, trakeomalasi ?)
d) Öksürüğün kuru veya yaş olması
e) Gece öksürükleri
f) Spesifik nonspesifik öksürük ayırımı
g) Tetikleyen faktörler
h) Çocuklar ve aile üzerine etkisi tanımlanmalı
Çocuklarda kronik non-spesifik veya spesifik öksürüklerde uygulanması önerilen tanısal algoritmik yaklaşım Şekil 1 ve 2’de şematik olarak görülmektedir (17). Tüm hastalarda akciğer grafisi çekilmeli ve 6yaş üzeri çocuklara spirometri ve gerekirse reversibilite testi yapılmalıdır (10,22). Kısa etkili bronkodilatör
tedavi ile FEV1 de % 12’nin üzerinde düzelme olması astım tanısını destekler. Öksürükle gelen hastada solunum fonksiyon testleri normal olması astımı dış-
lamada daha yararlıdır. Hava yolu inflamasyonunun değerlendirilmesinde ekspirasyon havasında nitrik oksit (FeNO) kulanılır. Astımlı hastalarda FeNO’in
antiinflamatuvar tedavi ile düştüğü gösterilmiştir (33).Solunum fonksiyon testleri anormal ve kısa etkili bronkodilatör ile inhale kortikosteroid tedavisine
yanıt yoksa bronşektazi, aspirasyon, interstisyel akciğer hastalıklar, kronik infeksiyon, yapısal hava yolu anormallikleri, kardiyak patoloji düşünülmelidir.
Astım dışı spesifik öksürük belirleyicileri mevcutsa ve öksürük deneme tedavileri ile düzelmediyse ileri tetkiklerle araştırılmalıdır. Bronşektazi, interstisyel
akciğer hastalıklarında göğüs tomografisi veya yüksek rezolüsyonlu akciğer tomografisi, yineleyen infeksiyonlara bağlı öksürüklerde immunglobulinler,
yabancı cisim, hava yolu anormalliklerinde fleksible bronkoskopi, gastroözogeal reflude pH-metre, nonasidik reflude impedans çalışmaları önerilmektedir.
Yabancı cisim şüphesi veya üst hava yollarına ait öksürük düşünüldüğünde kulak burun boğaz uzmanı tarafından değerlendirme uygundur.

Non-spesifiköksürükte hasta gözlenir, izlenir, yine değerlendirilir. Uzamış yaş öksürüklerde başlangıçta olası uzamış bronşit veya kronik sinüzite yönelik antibiyotik teda-
visi; kuru öksürüklerde inhale kortikosteroid verilir ve ilaca yanıtı değerlendirilir.
Tedavi: Öksürük yakınmasıyla gelen hastada tedavi etiyolojiye yöneliktir. Çocuklarda kullanılan öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlarının etkinliği ve güvenirliği
tartışmalıdır (34). Yalnızca akut öksürüklü çocuklarda semptomatik ilaç kullanımı önerilmektedir. İki-onsekiz yaş arası akut öksürüklü çocuklarda bal kullanımının plaseboya kıyasla öksürük sıklığını azaltmada daha etkili, öksürük şiddetini azaltmada farkı olmadığı saptanmıştır. Kronik non-spesifik öksürüklerde etkisi tam olarak bilinmemektedir (35). Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi 2008’de öksürük ve soğuk algınlığı ilaçların 2 yaş altında kullanılmamasını önermektedir

Sonuç: Öksürük çocuklarda yaygındır ve büyük bir kısmını solunum yolu infeksiyonları oluşturur. Sekiz haftadan fazla sürede öksüren tüm çocuklar değerlendirilmelidir. Her hastada dikkatli öykü alınmalı ve fizik muayene yapılmalı; göğüs grafisi ve spirometri (>6 yaş ise) kronik öksürüklü tüm çocuklarda değerlendirilmelidir. Non-spesifik öksürük tespitinde yaş veya kuru öksürük karakterine dayanan yaklaşım tanıya yardımcı olabilir. Her vakada olabiliyorsa spesifik etiyolojiye dayanan tedavi önerilir. Aksi takdir-
de deneme tedavisi ile tedaviye alınan yanıt değerlendirilir. Çocuklarda kronik öksürüklerde semptomatik rahatlama için ilaç kullanımını destekleyen kanıtlar
yoktur.